Tamer Çilingir
Yunan tarihçi Theofanis Malkidis, soykırımcı Türkiye Devleti’ne ve bu konudaki ürkek siyasi çizgisi yüzünden Yunanistan Hükümeti’ne yönelik çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Uluslararası Soykırım Araştırmaları Akademisi Derneği üyesi ve Küçük Asya, Trakya ve Pontos soykırımları hakkında birçok kitabın yazarı Theofanis Malkidis[i], Pire’de yayın yapan radyo istasyonu Channel One’a konuk oldu ve soykırımı hakkında konuştu.
‘’Kemalistler tarafından soykırımına uğratılan Küçük Asya, Pontus, Kapadokya ve Doğu Trakya’daki bir milyondan fazla Rum/Helen yanı sıra bugün hayatta kalabilenlere yönelik de soykırım sürüyor. Yannis Vasilis Yaylalı’nın hakkında açılan dava ve hapsi bunun örneklerinden biridir.
Bu dava , kimliğini keşfetmiş ve beş ay boyunca Türkiye’de bir hapishanede tecrit edilmiş bir Pontoslu Rum/Helen’in davasıdır.
Bu gibi davalar, demokrasi ve insan haklarının ne kadar savunucusu olunabildiğinin göstergesidir.
KEMALİZM NAZİZMDİR
Bir kişinin tarihi görevinin yanı sıra, bu suçları vurgulamak ve hatırlamak için, soykırımın sadece Rumlara/Helenlere değil, insanlığa yönelik olduğunu unutmamalıyız. Bu yüzden bir milyondan fazla Rum/Helen’in, Pontus, Küçük Asya, Trakya ve Kapadokya’da öldürülüp soykırıma uğradıklarını ve bunun modern boyutlarını vurgulamak zorundayız.’’ diyen Malkidis
Rum/Helenlere yönelik Soykırımı, Naziler tarafından yapılanlarla aynı olduğunu; Dachau, Auschwitz, Mauthausen ve Distomo ve Kalavrita’daki toplama kamplarında yaşananlardan farkı olmadığını vurguladı. Kemalizm’in Nazizm olduğu ve Nazizmin Kemalizm’in suçlarını kopyaladığı teyit edilmiştir diyen Malkidis ayrıca, ‘’Hitler öğretmeninin Mustafa Kemal olduğunu söylemiştir’’ dedi.
YANNİS VASİLİS YAYLALI’NIN HAPİSTE TUTULMASI, SOYKIRIMIN DEVAM ETTİĞİNİN KANITIDIR
Elazığ Hapishanesinde yaklaşık altı aydır tutuklu bulunan Yannis Vasilis Yaylalı ile ilgili de konuşan Malkidis, “Samsun’un Bafra ilçesinde dünyaya gelen Yannis geçmişini bilmeyen bir Pontoslu Rum/Helen’dir. Türk ordusuna hizmet ederek 1994 yılında Kürtlere karşı savaşta yakalanır, adını daha sonra İbrahim’den Yiannis Vassilis’e çevirir ve serbest bırakıldıktan sonra atalarına karşı işlediği suçları bir dizi makale ve olayla vurgulamak için bir mücadele yürütür.
Bu faaliyeti, Erdoğan rejimi tarafından neredeyse altı ay sahte suçlamalarla hapisle cezalandırılır. Aslında bu durum yasadışı bir tutuklamadır. Bu gerçek, bazı insanların 1922’de bittiği düşünülen hikayenin bugün hala devam ettiğini kanıtıdır. ” dedi.
ULUSUNA VE HALKINA DÜŞMAN BİR DEVLET: YUNANİSTAN
Malkidis, Yunanistan’ın siyasi tutumu hakkında da konuştu:
” Yunanistan’ın soykırımı sözcüğünü kullanmaktan kaçındığını unutmamalıyız. Eski eğitim bakanı da geçtiğimiz yıllarda ek olarak Soykırımı reddetmişti. Yine eski bir başbakan ve eski bir dışişleri bakanı Yunanistan Parlamentosunun çıkardığı iki yasada belirtilmiş olan soykırımın faili, yönlendiricisi Mustafa Kemal’in mozolesine çelenk koymuştu.
Belgelenmiş tarihi gerçeklere rağmen, bir Yunan Başbakanı ve bir Yunan Dışişleri Bakanının Soykırımı sorgulaması nasıl mümkün olur?
Bir Ermeni başbakanı ya da bakanının Mustafa Kemal’e, bir İsrail başbakanı ya da bakanının Hitler veya Eichmann için çelenk sunabileceğini hayal edebiliyor musun?
Benzerlikler sadece korkunç değil aynı zamanda üzücüdür. Aynı zamanda tarihlerine, hafızalarına ve atalarına saygı duyan devletlerin ve ulusların var olduğunu görüyoruz. Buna karşı bu tür suçlarla uğraşan bir ulus nasıl büyük tarihsel suçları, muazzam tarihi kayıtları hatırlayarak gelecekte yürüyebilir?
Bugün Ermenistan Anayasasında, eğer bu ülke Soykırımı tanımıyorsa, Türkiye ile hiçbir diplomatik veya diğer temasın yapılamayacağını söylüyor. Ama bizim (Yunanistan’ın) aynı zamanda, hayatlarımızı ve mülklerimizi yağmalayarak var olan bir devletin İzmir’deki bir üniversitesinin fahri doktorasını yapan bir başbakanımız var.
Yunanistan’da 1.170’den fazla soykırım suçlusu sayabiliyoruz. Binlerce insanı öldüren bu suçlular, İzmir ve Pontos’ta işledikleri ilk suçlar yüzünden cezalandırılsalardı, daha sonraki ölümler olmayacaktı. Şu anda Almanya’nın iddia ettiği Mustafa Kemal’in suçlusu olduğu soykırım ve işgal mağdurları için tazminatlarla ilgili kaç hükümet yetkilisi konuşuyor? Birkaç gün önce, Küçük Asya Soykırımı’nın yıldönümü kutlandı ancak hükümet özel oturumunda soykırımdan bahsedilmedi sadece ‘ulusal bir hafıza günü’ dendi.
Gerçeği neden söyleyemiyorsunuz?
Soykırım değil mi?
Korkunç değil mi?
Birinden mi korkuyor musun?
Korktuğunuz için mi gerçekleri söyleyemiyorsunuz?
Kapadokya’daki bir Rum/Helen köyünde, Kayseri’ye yaklaşık 80 km uzaklıktaki Gürümce’de, insanları bir yere kapatıp, gruplar halinde öldürdüler. Kilisede kadınları kapattılar ve canlı canlı yaktılar.
Aynı şey, Yunanistan’daki Holokost’ta da oldu. Trabzon, Samsun, Edirne, İzmir, Aydın ve diğer yerlerde
Yunanistan’da yaşanan Alman-İtalyan işgali sırasında tekrarlanan yüzlerce benzer olay meydana geldi. Bizimkiler, hem Kemalizm hem de Nazizm’den gelen mağdurlar, kayıp kişiler, mülteciler ve yetimler.
Rum/Helenlere yönelik soykırımın bütünlük içinde ortaya çıkması için gayret etmeliyiz. Yunanistan’daki okullarda var olan tarih kitaplarında soykırım hakkında çok az şey var ve her sene giderek de azalmaktadır. Ayrıca ilkokul 6. sınıflar için hazırlanan 250 sayfalık Trakya ve Pontos’taki soykırım konulu beş dizi bulunmaktadır.’’
DACHAU’DAN GELEN MESAJ: KATLİAM GERÇEĞİ VE ADALET İSTEĞİ
28 ve 29 Ekim’de Almanya’da ve özellikle Stuttgart ve Dachau’da olacaklarını, orada Mustafa Kemal ve Nazizm Soykırımı kurbanları Helenler için onur verici bir olay olacağını belirten Theofanis Malkidis, “Soykırımın uluslararası alanda tanınması için verilen mücadelede, ABD, Kanada, Avustralya, Almanya ve dünyanın başka yerlerinde müttefiklerimiz ve destekçilerimiz var.
Yunanistan, hükümet, parti ve diplomasi düzeyinde sadece ‘tanıma’ olarak yanımızda! Ancak dünyanın dört bir yanındaki senatörler, yöneticiler veya belediye başkanlarından, yanımızda olan insanlar var, çünkü bunların artık gizlenemeyeceğini biliyorlar.
İzmir, Trabzon ya da Distomo, Kalavrita, Chortiatis, Querches’teki gerçeği gizleyemezsiniz.
Dachau’dan gelen mesaj, katliam gerçeği ve adalet istediğidir.’’ sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
[i] Theofanis’in yayınlanmış kitapları:
-Malkidis T. «Greeks of Pontus: History and Genocide». Volos 2009. (In English- In Greek)
-Malkidis T. «The Greek Genocide. Pontos, Thrace, Asia Minor». Nicosia Cyprus 2010, (In Greek, in English, in Russian, in Italian, in Spanish, in Armenian, in Romanian ).
-Феофанис Малкидис «История Греков Понта Союз Репатриантов Области Эвроса» (The Greeks of Pontus: History and Genocide) Александруполи 2010, (In Russian) .
-Malkidis T. Zarakolou R. Cetinoglu S. «The Greek Genocide. The mass crime in Pontos». Kavala 2013. (Ιn English)
-Malkidis T. «Against the Genocide: The Greek rebels in Pontos (1914-1923) Anastasios Papadopoulos (Koca Anastas), Pantelis Anastasiadis (Pantel- aga), Paulos Tsaousidis, Aimilios Kadioglou». Athens 2017 . (In Greek)
-Malkidis T. Kemalism and Nazism . Athens 2016 (In Greek)
-Malkidis T. The soccer team of Merzifon College “PONTOS”. From the field to the gallows. Athens 2016 (in Greek)